Kur’ân-ı Kerim’in hatmedilmesi ve sonrasında yapılacak uygulamayı belirten bir hadiste, İbn Abbas (r.a.)’dan rivayete göre, bir adam Peygamberimiz (s.a.s.) e, “Allah’ın en çok sevdiği amel hangisidir’’ diye sordu. O da; “Konup göçendir’’ dedi. O kişi; “Konup göçen kimdir” diye sorunca, Peygamberimiz (s.a.s.); “Kur’ân-ı başından sonuna kadar okuyan, bitirince hemen tekrar başlayandır, dedi. ” (Tirmizî, Kıraat, 4)
Bu hadisin müjdesine nail olmak ümidiyle Müslümanlar son sûreyi (Nâs sûresi) okuduktan sonra Fâtiha ile Bakara sûresinin başından ilk beş ayeti okumaktadırlar ki, halk arasında bu uygulama oldukça yaygın bir hâle gelmiştir. Bu uygulamanın dayanağını teşkil eden yukarıdaki hadis ile sahabe ve tabiinden nakledilen birçok rivayete göre, Kur’ân’ın hatminden sonra dua etmek sünnettir. Kuvvetli derecede müstahab olduğu da söylenmiştir, (bk. Nevevî, el-Ezkâr, s.136)
Hatim bittikten sonra, duanın kabul olma şartlarına da riayet ederek, hatim duasına şu cümlelerle başlamak uygun görülmüştür:
Okunuşu: “Sadeka’llâhü’l-‘azîmü ve belleğa Rasûlühü’l-kerîm. Ve nahnü ‘alâ zâlike mine’ş-şâhidîn. Rabbenâ âmennâ bimâ enzelte ve’t-teba’ne’r-Rasûle fektübnâ me’a’ş-şâhidîn.”
Anlamı: “Yüce olan Allah şüphesiz doğru söylemiştir. Onu Peygamberimiz (s.a.s.) bize ulaştırmıştır. Biz de bu duruma şahit olanlardanız. Rabbimiz! Senin indirdiğine iman ettik ve Peygambere uyduk. Artık bizi şahidlerle beraber yaz” (Âl-i İmrân, 3/53)
Ya da kısaca:
Okunuşu: “Sübhâne Rabbiye’l-‘aliyyi’l-â’le’l-vehhâb.”
Anlamı: “Yüce, ulu ve lütufkâr olan Rabbimi tesbih ederim” dedikten sonra duaya başlanır.
Yukarıdaki kısa hatim duasından başka, bir örnek olarak aşağıda yer alan Arapça hatim duası veya Türkçesi de okunabilir:
Okunuşu: “Elhamdü lillâhi Rabbi’l-‘âlemîn.
Ve’l-‘âkibetü lil-müttekîn.
Velâ ‘udvâne illâ ‘ale’z-zalimîn.
Ve’s-salâtü ve’s-selâmü ‘alâ Rasûlinâ Muhammedin ve ‘âlihî ve sahbihî ecme’în.
Rabbenâ takabbel minnâ inneke ente’s-semî’u’l-‘alîm.
Ve tüb ‘aleynâ yâ Mevlânâ inneke ente’t-tevvâbür-Rahîm.
Vehdinâ ve veffiknâ ile’l-hakkı ve ilâ tarîkin müştekim. Bi beraketi’l-Kur’âni’l-‘azîm. Ve bi hürmeti men erseltehû rahmeten lil-‘âlemîn.
Va’fü ‘annâ yâ Kerîm.
Va’fü ‘annâ yâ Rahîm.
Vağfir lenâ zünûbenâ bi fadlike ve keramike yâ ekrame’l-ekramîn.
Allâhümme zeyyinnâ bi zîneti’l-Kur’ân.
Ve ekrimnâ bi kerâmeti’l-Kur’ân.
Ve şerrifnâ bi şerâfeti’l-Kur’ân.
Ve elbisnâ bi hil’ati’l-Kur’ân.
Ve edhilne’l-cennete bi şefâati’l-Kur’ân.
Ve ‘âfinâ min külli belâid-dünyâ ve ‘azâbi’l-âhirati bi hurmeti’l-Kur’ân.
Verham cemî’a ümmet-i Muhammedin yâ Rahîmü yâ Rahmân.
Allâhümmec’ali’l-Kur’âne lenâ fi’d-dünyâ karînâ.
Ve fi’l-kabri mûnisâ.
Ve fi’l-kıyâmeti şefî’ân ve ‘ale’s-sırâti nûrâ.
Ve ile’l-cenneti rafikâ.
Ve mine’n-nâri sitran ve hicâbâ.
Ve ile’l-hayrâti küllihâ delilen ve imâmâ. Bi fadlike ve cûdike ve keramike yâ Kerîm.
Allâhümme’hdinâ bi hidayeti’l-Kur’ân.
Ve neccinâ mine’n-nîrâni bi kerâmeti’l-Kur’ân.
Verfa’ deracâtinâ bi fadîleti’l-Kur’ân.
Ve keffir ‘annâ seyyiâtinâ bi tilâveti’l-Kur’âni yâ ze’l-fadli ve’l-ihsân.
Allâhümme tahhir kulûbenâ vestur ‘uyûbenâ.
Veşfi merdânâ vekdi duyûnenâ ve beyyid vücûhenâ verfa’ deracâtinâ.
Verham âbâenâ veğfir ümmehâtinâ.
Ve eslih dînenâ ve dünyânâ ve şettit şemle a’dâinâ. Vehfaz ehlenâ ve emvâlenâ ve bilâdenâ min cemî’ı’l-âfâti ve’l- emrâdi ve’l-belâyâ.
Ve sebbit akdâmenâ, vensurnâ ‘ale’l-kavmi’l-kâfirîn. Bi hurmeti’l-Kur’âni’l-‘azîm.
Allâhümme belliğ sevâbe mâ kara’nâhü.
Ve nûra mâ televnâhü ilâ rûhi seyyidinâ Muhammedin sallallâhü te’âlâ ‘aleyhi ve sellem.
Ve ilâ ervâhi cemî’ı ihvânihî mine’l-enbiyâi ve’l-murselîn. Salevâtullâhi ve s elâmühû‘aleyhim ecma’în.
Ve ilâ ervâhi âlihî ve evlâdihî ve ezvâcihî ve ashâbihî ve etbâ’ıhî ve cemî’ı zürriyyâtihî rıdvânullâhi te’âlâ ‘aleyhim ecma’în.
Ve ilâ ervâhi âbâinâ ve ümmehâtinâ ve ihvâninâ ve ehavâtinâ ve evlâdinâ ve akribâinâ ve ehibbâinâ ve asdikâinâ ve esâtîzinâ ve limen kâne lehû hakkun ‘aleynâ ve li cemî’ı’l-mü’minîne ve’l-müminâti vel-müslimîne ve’l-müslimâti, el-ahyâi minhüm ve’l-emvâti.
Yâ kâdiye’l-hâcâti! Ve yâ mücîbe’d-de’avâti! İstecib du’âenâ bi rahmetike yâ erhame’r-râhimîn.
Sübhâne Rabbike Rabbi’l-‘ızzeti ‘ammâ yasıfun. Ve selâmün ‘ale’l-mürselîn. Ve’l-hamdülillâhi Rabbi’l-‘âlemîn.
el-Fatiha
Anlamı: “Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. İyi sonuç müttakilerindir. Düşmanlık ancak zalimler içindir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’e, onun bütün ehl-i beytine ve ashâbına salât ve selâm olsun.
Ey Rabbimiz! Bizden ibadetlerimizi kabul buyur! Şüphesiz ki sen her şeyi işiten ve her şeyi bilensin.
Ey Mevlamız! Bizim tövbelerimizi kabul eyle! Şüphesiz ki sen tövbeleri çok çok kabul eden ve merhametli olansın.
Bize hidayet ver! Hak yola ve sırat-ı müstakime ulaşmayı bizi muvaffak eyle! Yüce Kur’ân’ın hürmetine, âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Peygamber hürmetine.
Bizi bağışla. Ey Rahim olan Allah! Bizi bağışla. Ey ikram edenlerin en keremlisi olan Allah! Lütfunla ve ihsanınla bizim günahlarımızı bağışla.
Allah’ım! Bizi Kur ân süsü ile süsle. Kur ân ile bize lütfet! Kur’ân ile bizi şereflendir. Kur’ân elbisesini bize giydir. Kur’ân hürmetine bizi cennetine koy. Kur’ân hürmetine dünyadaki belalardan ve ahiret azabından bizi koru. Ey Rahim, Ey Rahman! Ümmet-i Muhammed’in tamamına merhamet et.
Allah’ım! Kur’ân’ı bize dünyada yoldaş eyle. O’nu bize kabirde dost eyle. Kıyamet günü onu bize şefaatçi kıl, sırat köprüsü üzerinde onu bize nur eyle. Cennette onu bize yoldaş eyle. Cehennem ateşine karşı onu bize perde ve engel kıl. İhsanın, cömertliğin ve keremin ile tüm hayırlı yollar için onu bize önder kıl.
Kur’ân hidayeti ile bizi hidayete eriştir. Kur’ân’ın hürmetine bizi ateşten koru. Kur’ân hürmetine bizim derecemizi yükselt. Okunan Kur’ân hürmetine günahlarımızı bağışla. Ey lütuf ve ihsan sahibi!
Allah’ım! Kalplerimizi temizle. Kusurlarımızı ört. Hastalarımıza şifa ver. Borçlarımızı ödemeye yardım et. Yüzümüzü aydınlat. Derecemizi yükselt. Babalarımıza merhamet et. Annelerimizi bağışla. Din ve dünya işlerimizi ıslâh et. Düşmanlarımızın bize saldırısını bertaraf eyle. Ailemizi, mallarımızı, memleketimizi her türlü afetlerden, hastalıklardan ve belalardan koru. Ayaklarımızı sabit eyle, kâfir toplumlara karşı bize yardım et. Yüce Kur’ân hürmetine.
Allah’ım! Okuduğumuz ve tilavet ettiğimiz Kur’ânın sevabını ve nurunu Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in ruhuna ulaştır. Ve onun kardeşleri olan tüm peygamberlerin (a.s.) ruhlarına ulaştır. Ve Peygamberimiz s.a.s.)’in ehlinin, çocuklarının, hanımlarının, ashabının, tabiinin ve bütün zürriyetinin ruhlarına ulaştır.
Hayatta olan veya vefat etmiş olan babalarımızın, annelerimizin, kardeşlerimizin, evladımızın, akrabalarımızın, sevdiklerimizin, dostlarımızın, hocalarımızın, üzerimizde hakkı olan herkesin ve Müslüman olan bütün kadın ve erkeğin ruhlarına ulaştır.
Ey ihtiyaçları gideren Allah! Ey dualara icabet eden Allah! Ey merhametlilerin en merhametlisi! Dualarımızı kabul et. Tüm peygamberlere salât ve selâm olsun.
Senin Rabbin; kudret ve şeref sahibi olan Rab, onların nitelendirdiği şeylerden uzaktır, yücedir. Peygamberlere selam olsun. Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun!”
el-Fâtiha, denir ve Kur’ân’ın birinci sûresi (Fâtiha) okunur.