Cuma günü ve gecesinde çokca Kur’an-ı Kerim okumak, zikir, tesbihat ve dualar etmek, Resûlullah Efendimiz’e salavatlar getirmek ve gündüzünde de Kehf Sûresini okumak müstehaptır.
Ebu Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor “Resulullah cuma gününü anlatırken şöyle buyurdu:
– Onda öyle bir saat vardır ki şayet bir müslüman namazı bekler halde dururken, o saate rastlar da Allah’tan bir şey isterse Allah, ona dilediğini mutlaka verir.” Sonra eliyle o vakte rastlamanın çok az olabileceğine işaret etti. (Müslim, Cum‘a, 13; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2/485.)
Ebû Musa el-Eş‘arî (r.a.)rivayet ediyor: Resûl-i Ekrem’i (s.a.v) şöyle derken dinledim: “(Duaların kabul olunacağı) o saat, imamın minbere oturmasından namazı bitirişine kadarki süre içerisindedir. ” (Müslim, Cum’a, 5)
Enes b. Mâlik’in (r.a.)rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim cuma gününün sabahında, sabah namazından önce, üç kere,
‘Estağfirullahellezî lâ ilahe illâ hüve’l-hayye’l-kayyûme ve etûbü ileyhi’ (Kendisinden başka ilâh olmayan, her daim hayat sahibi, [Hay] ve bütün kâinatı ayakta tutup idare eden [Kayyûm] Allah’tan bağışlanmamı istiyorum) derse, günahları denizlerin köpükleri kadar çok olsa da bağışlanır.” (İbnü’s-Sünnî, Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle, nr. 83.)
Ebu Hüreyre (r.a.)anlatıyor: “Resûlullah (s.a.v.) cuma günü mescide gireceği sırada kapının her iki kanadını da tutar ve şöyle derdi:
Allahümme’c‘alnî evcehe men teveccehe ileyke ve akrabe men tekarrabe ileyke ve efdale men seeleke ve ragibe ileyke.’
Manası: ‘Allahım! Beni, sana yönelenlerin en çok yöneleni, senin rahmetine yaklaşanların en yaklaşanı, senden isteyip sana kavuşmak isteyenlerin en üstünü yap.’”
Hz. Âişe’nin (r.a.) rivayet ettiğine göre Resûl-i Ekrem (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Her kim cuma namazından sonra, İhlâs, Felak ve Nâs sûrelerini yedi defa okursa, Allah Teâlâ onu, gelecek cumaya kadar bütün günahlardan korur.” (İbnü’s-Sünnî, Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle, nr. 374.)
Ayrıca cuma namazından çıktıktan sonra, Allah Teâlâ’yı çokça zikretmek müstehaptır. Nitekim Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Namazı kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan isteyin. Allah’ı çok zikredin; umulur ki kurtuluşa erersiniz” (Cum‘a 62/10).
(Kaynak; Hüseyin OKUR, Dualar, Semerkand)
Cuma günü gerekli temizliği yaptıktan sonra camiye gidip hutbe dinleyen ve namazı kılan kimsenin o gün ile daha önceki cuma arasında işlemiş olduğu günahların affedileceği belirtilmiştir. (Buhârî, Cum‘a 6, 19; Müslim, Cum’a, 26)
Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Cuma günleri sabah namazında Secde ve İnsan (Dehr) surelerini okurdu.” (Buhari, Cuma 10; Müslim, Cuma 65)
* * *
Mahmud Sami Ramazanoğlu’nun Dualar ve Zikirler kitabından;
“Size bir sûre haber vereyim mi ki, azamet semâ ile arz arasını doldurmuş, onu yetmişbin melek teşyî’ etmiştir? O sûre Kehf suresidir. Kim cum’a günü bu sûreyi okursa Allah onu öteki cum’aya kadar bu sûre ile mağfiret eder, sonun da üç gün de ziyâdesi vardır. Ve semâya ulaşan bir nur verilir ve Deccal’in fitnesinden muhafaza edilir. Yatacağı vakit bu sûrenin sonundan beş âyet okuyan hıfz olunur ve gecenin istediği vaktinde kaldırılır.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, no: 2862)
“Şu duâ ile cum’a günü herhangi bir saatte duâ edilirse sahibine muhakkak icabet olunur.”
“Sen’den başka hiçbir ilâh yoktur. Ey Hannân, ey Mennân, ey gökleri ve yeri en güzel şekilde yaratan, ey Celâl ve ikrâm sâhibi!” (Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 7450)