Osman b. Ebü’l-Âs (r.a.), çektiği bir sancıdan dolayı Resûlullah’ın (s.a.v) yanına gitmiş ve durumunu anlatmıştı. Allah Resûlü ona,
– Elini vücudunun ağrıyan yerine koy ve üç defa, “bismillah” de. Ondan sonra yedi defa,
Eûzü bi-izzetillâhi ve kudretihî min şerri mâ ecidu ve uhâziru.
” Hissettiğim ve sakındığım ağrının şerrinden Allah’a ve O’nun kudretine sığınırım, de” buyurmuştu. (Müslim, Selam, 67)
Sa’d b. Ebû Vakkâs (r.a.) anlatıyor: “Bir hastalığım sırasında Resûl-i Ekrem (s.a.v) benim ziyaretime gelmiş ve şöyle dua etmişti: “Allahım Sa’d’a şifa ver! Allahım Sa’d’a şifa ver! Allahım Sa’d’a şifa ver!” (Müslim, Vasıyye, 2)
İbn Abbas’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Herhangi bir müslüman kul eceli yakın olmayan bir hastayı ziyaret eder ve yedi kere şu duayı okursa mutlaka şifa bulur:
Es’elüllahe’l-azîme rabbe’l-arşi’l-azîmi en yeşfiyeke
“Büyükler büyüğü Allah’tan, büyük arşın sahibi Allah’tan şifa vermesini isterim.” (Ebu Davud, Cenaiz 12; Tirmizi, Tıb, 32)
Selmân-ı Fârisî (r.a.) anlatıyor: “Ben hastaydım ve Resûlullah ziyaretime gelmişti. Bana şöyle dedi: ‘Ey Selmân! Allah Teâlâ hastalığına şifa versin. Günahlarını bağışlasın ve dinini yaşamada, ecelin gelinceye kadar bedenine sağlık ve afiyet versin.”
Hz. Osman b. Affân (r.a.) anlatıyor: “Hastalanmıştım. Resûlullah (s.a.v) ara sıra yanıma geliyor ve Allah seni hastalıklardan korusun diye dua ediyordu: Bir gün şöyle dua etti:
‘Bismillâhirrahmânirrahîm. Uîzüke billâhi’l-ahadi’s-samedillezî lem yelid ve lem yûled ve lem yekûn lehû küfüven ahadün min şerri mâ tecidü.’
Manası: ‘Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… Hissettiğin hastalığın şerrinden, doğmayan, doğurulmayan, kendisine hiçbir şey denk olmayan, her şey kendisine muhtaç olan eşsiz bir Allah’a seni sığındırırım.’
Resûl-i Ekrem gitmek için ayağa kalkınca, ‘Ey Osman! Bu sözlerle Allah’a sığın (hastalıktan kurtulmayı iste). Çünkü sizler bu dua gibisiyle sığınmamıştınız’ buyurdu.” (Heysemi, Mecmau’z-Zeâid, 5/110)
Ayağı Ağrıyan Kişinin Okuyacağı Dua
Hz. Osman (r.a.) şöyle rivayet etmektedir: Hz. Peygamber, bir heyeti Yemen’e gönderdi. Yaşça en küçük olanı başkan olarak tayin etti. Birkaç gün beklediler, yola çıkmadılar. Resûl-i Ekrem onlardan biriyle karşılaştı ve, “Ey adam! Neden gitmedin?” dedi. Adam, “Yâ Resûlallah! Başkanımız ayaklarından şikâyet ediyor” dedi. Hz. Peygamber de başkanın yanına geldi, üzerine yedi defa şu cümleyi okuyup üfledi.
“Bismillâhi ve billahi eûzü bi-izzetillahi ve kudretihî min şerri mâ fîhâ”
(Allah’ın ismiyle, Allah ile Allah’a sığınıyorum. Burada olanın şerrinden Allah’ın kudretine ve izzetine sığınıyorum) dedi. Bunu yedi defa tekrarladı ve o kişinin ayağı iyileşti. İhtiyarlardan biri,
“Ey Allah’ın resûlü! O, yaşça en küçüğümüzdür. Sen bize onu emir mi kılıyorsun?” diye sordu. Hz. Peygamber onun Kur’an okumasını hatırlattı. İhtiyar,
“Ey Allah’ın resûlü! Eğer Kur’an’ı ezberledikten sonra uyuyarak ona saygısızlık etmekten korkmasaydım ben de öğrenirdim” dedi.
Hz. Peygamber (s.a.v), “Kur’an içi misk doldurulup bir yere konulan kırbaya benzer. İşte Kur’an’ı ezberleyip göğsünde olduğu halde uyuman da buna benzer” dedi. (Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, 7/161)
KAYNAK: Hüseyin OKUR, Kuran-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerden Dualar, Semerkand, s.181-183