Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), sabah-akşam ve yatağına yattığı zamanlarda uyku öncesi çeşitli dualar yapmıştır. Şüphesiz başlı başına ibadet olan bu duaları yapanlar; bir yandan Yüce Allah’a olan inanç, güven ve bağlılıklarını gösterdikleri için ecir ve mükâfata nail olacaklar; diğer yandan da gerekli tedbirleri aldıktan sonra kendilerini, ailelerini, evlerini, mal mülk ve servetlerini yüce Allah’a emanet etmiş olmanın huzur ve mutluluğu içerisinde yeni bir güne başlayacaklar ya da rahat bir şekilde istirahata çekilip biten günün yorgunluğunu gecenin sessizliği içerisinde üzerlerinden atabileceklerdir.
Sabah ve Akşam Okunabilecek Dualar
* Abdullah ibn Ömer, Peygamberimiz (s.a.s.)’in sabah akşam şöyle dua ettiğini bildirmiştir:
Okunuşu: “Allahümme innî es’elüke’l-‘afve ve’l-‘âfıyete fî dînî ve dünyâye ve ehlî ve mâlî. Allâhümmestür avrâtî ve âmin rev’âtî. Allahümme’hfaznî min beyni yedeyye ve min halfî ve ‘an yemînî ve ‘an şimâlî ve min fevkî. Ve e’ûzü bi-azametike en üğtâle min tahtî.”
Anlamı: “Allah’ıml Ben senden dinim, dünyam, aile fertlerim ve malım konusunda af ve afiyet istiyorum. Allah’ım! Ayıplarımı ört ve korkularımı gider. Allah’ım! Beni önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden gelecek tehlikelere karşı koru. Yer altından gelecek tehlikelerden, aldatılmaktan Senin azametine sığınıyorum. ” (İbn Hibbân, Ed’ıye, No: 961; Ebû Dâvûd, Edeb, 110)
* Sahabeden Ebû Bekir Sıddîk (r.a.), Peygamberimiz (s.a.s.)’e; ‘Yâ Rasûlellâh! Bana sabah-akşam okuyacağım duaları öğretseniz de okusam’, dedim. O da sabah, akşam ve yatınca şu duayı okumamı tavsiye etti:
Okunuşu: “Allâhümme fâtıre’s-semâvâti ve’l-ardı âlime’l-ğaybi ve’ş-şehâdeti, rabbe külli şey’in ve melîkehû. Eşhedü en lâ ilahe illâ ente. Eûzü bike min şerri nefsî ve min şerri’ş-şeytâni ve şerikihî.”
Anlamı: “Gökleri ve yeri, görünen ve görünmeyen âlemleri yaratan Allah’ım! Ey her şeyin Rabbi ve sahibi! Senden başka ilâh bulunmadığına şehadet ederim. Nefsimin şerrinden, şeytanın ve ortaklarının şerrinden sana sığınırım.” (Ebû Davud, Edeb, 110; Tirmizî, De’avât, 14)
* Sahabeden Ebû Hureyre (r.a.); Hz. Peygamber (s.a.s.)’in sabah ve akşam şu duayı yaptığını ve ashabına da öğrettiğini bildirmiştir:
Okunuşu: “Allâhümme bike asbahnâ ve bike emseynâ. Ve bike nehyâ ve bike nemûtü ve ileyke’n-nüşûr. ”
Anlamı: “Allah’ım! Senin lüfunla sabaha ulaştık, senin lütfunla akşama eriştik. Sen dileyince dirilir, yine sen dileyince ölürüz. Huzuruna varılacak olan da sensin” (Ebû Davud, Edeb, 11o; Tirmizî, De’avât, 13)
* Osman İbn Affân (r.a.) diyor ki; Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Bir kul sabah ve akşam üç defa şu duayı okursa hiçbir şey ona zarar vermez.
Okunuşu: “Bismillâhillezî lâ yedurru me’asmihî şey’ün fi’l-ardı ve lâ fi’s-semâ’i ve hüve’s-semîu’l-alîm.”
Anlamı: “İsminin anılmasıyla ne yerde ne de gökte hiçbir şeyin zarar vermeyeceği Allah’ın adıyla. O, hakkıyla işiten, kemaliyle bilendir” derse ona hiçbir şey zarar vermez ve ona kaza ve bela isabet etmez. (Tirmizî, De’avât, 13; Ebû Davud, Edeb, 110)
* Abdullah İbn Hubeyb (r.a.), babasından rivayetle şöyle dedi: Resûlullah (s.a.s.) buyurdu ki;
“Akşam ve sabah vakitlerinde ‘Kulhüvallâhü ehad’ ile ‘Muavvizeteyn’ (kul eûzü bi-rabbi’l-felak ve kul eûzü bi- rabbi’n-nâs) sûrelerini üçer defa oku. Her türlü kötülükten korunman için bunlar sana yeter. ” (Ebû Davud, Edeb, ııo-, Tirmizî, De’avât, 117; Nesâî, İstiâze, 1)
* Peygamberimiz (s.a.s.), kızı Fâtıma’ya akşam-sabah şöyle dua etmesini tavsiye etmiştir:
Okunuşu: “Yâ hayyü yâ kayyûm! Bi rahmetike esteğîsü eslıhlî şe’nî küllehû ve lâ tekilnî ilâ nefsi tarfete ‘aynin.”
Anlamı: “Ey diri olan Allah’ım! Ey zatı ile kaim olan, her şeyin varlığı kendisine bağlı olan, varlıkları yöneten, koruyan ve ihtiyaçlarını üstlenen Allahım! Rahmetinle Senden yardım istiyorum. Bütün işlerimi ıslah eyle, beni nefsime göz açıp kapayacak kadar bile bırakma.” (Ebû Ya’lâ, No: 914)
* Peygamberimiz (s.a.s.), “Kim sabah olunca üç defa; ‘Eûzü billâhi’s-semîı’l-alîmi mine’ş-şeytâni’r-râcîm der, (sonunda da, ‘Bismillâhirrahmanirrahîm’ diyerek) Haşr sûresinin son üç ayetini okursa, Allah onun için yetmiş bin melek görevlendirir, bu melekler akşam oluncaya kadar ona dua ederler. O gün ölürse şehit olarak ölür. Aynı şekilde akşam okursa aynı sevaba nail olur” buyurmuştur. (Tirmizî, Fedâilu i-Kur’an, 22)
Hadiste geçen 70 bin rakamı çokluğu ifade etmek için kullanılmıştır.
Haşr sûresinin son üç ayeti şu ayetlerdir:
Okunuşu: “Hüvellâhüllezî lâ ilâhe illâ hû. Âlimü’l-ğaybi ve’ş-şehâdeh. Hüve’r-rahmânü’r-râhîm. Hüvellâhüllezî lâ ilahe illâ hû. el-Melikü’l-Kuddûsu’s- Selâmü’l-Mü’minü’l-Müheyminü’l-‘azîzü’l-Cebbâru’l-Mütekebbir. Sübhânellâhi ammâ yüşrikûn. Hüvellâhü’l-hâliku’l-bâriu’l-musavviru lehü’l-esmâü’l-hüsnâ. Yüsebbihu lehû mâ fi’s-semâvâti ve’l-ard. Ve hüve’l-azîzu’l-hakîm.”
Anlamı: “O, kendisinden başka hiçbir ilah olmayan Allah’tır. Gaybı da, insan kavrayışına giren âlemi de bilendir. O, Rahmandır, Rahimdir. O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik ve iman veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran, büyüklükte eşsiz olan Allah’tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.
O, Allah’tır, yaratandır, yoktan var edendir, şekil verendir. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder (yüceltir). O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. ” (Haşr, 59/22-24)
* Peygamberimiz (s.a.s.); “Kim her gece Bakara sûresinin son iki ayetini okursa (bu kıraat geceyi ihya etme açısından) ona yeter” buyurmuştur. (Tirmizî, Fedâilül-Kur’ân, 4)
Bakara sûresinin son iki ayeti şu ayetlerdir:
Okunuşu: “Amene’r-rasûlü bimâ ünzile ileyhi min rabbihî ve’l-mü’minûn. Küllün âmene billahi ve melâiketihî ve kütübihî ve rusülih, lâ nüferriku beyne ehadin min rusülih. Ve kalû semi’nâ ve eta’nâ ğufrâneke rabbenâ ve ileyke’l- mesîr. Lâ yükellifullâhü nefsen illâ vüs’ahâ, lehâ mâ kesebet ve ‘aleyhâ mektesebet. Rabbena lâ tüâhiznâ in-nesînâ ev ahta’nâ. Rabbenâ ve lâ tahmil ‘aleynâ ısran kemâ hameltehü ale’l-lezîne min kablinâ. Rabbenâ velâ tühammilnâ mâ lâ tâkate lenâ bih. Va’fü’annâ, vağfirlenâ, verhamnâ. Ente Mevlânâ fensurnâ ‘ale’l-kavmi’l-kâfirin.”
Anlamı: “Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri; Allah a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: ‘O’nun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz. Yine;’işittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır’ dediler.
Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet. Bizi bağışla. Bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.” (Bakara, 2/285-286)
“Kur’ân’ın en büyük ayeti hangisidir?” sorusuna, Peygamberimiz (s.a.s.); “ayetü’l-kürsî”dir cevabını vermiştir.
(Ebû Davud, Hurufve Kıraat, 1; Müslim, Salâtü’l-Müsâfirin, 258) Sabah-akşam dua olarak da okunması tavsiye edilen “ayetü’l-kürsî” Bakara sûresinin şu ayetidir:
Okunuşu: “Allâhü lâ ilahe illâ hüvel-hayyü’l-kayyûm. Lâ te’huzühû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fi’s-semâvâti ve mâ fi’l-ard. Men-zellezî yeşfe’u ‘indehû illâ bi-iznih. Ya’lemü mâ beyne eydîhim ve mâ halfehüm. Ve lâ yuhîtûne bi-şey’in min ‘ılmihî illâ bimâ şâe, vesi’a kürsiyyühus- semâvâti ve’l-arda ve lâ yeûdühû hifzuhumâ ve hüve’l- aliyyü’l-azîm.”
Anlamı: “Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. Diridir, kayyumdur (varlığı kendinden, kendi kendine yeterli, yarattıklarına hâkim ve onları koruyup gözetendir). O’nu ne bir uyuklama tutabilir ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. İzni olmaksızın O’nun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar O’nun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. O’nun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup-gözetmek O’na güç gelmez. O, yücedir, büyüktür. ” (Bakara, 2/255)
Sabah-akşam okunabilecek sûrelerden biri de Yasin sûresidir. Peygamberimiz (s.a.s.); “Kim, Allah rızası için geceleyin Yâsîn sûresini okursa bağışlanır” (bk. Münzirî, II, 446); “Her şeyin bir kalbi vardır. Kur ânın kalbi de Yâsîn’dir. Kim Yâsîn’i okursa, Allah ona okunan Yâsîn sebebiyle Kur ânı on defa okumuş gibi sevap yazar. ” buyurmuşlardır. (Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 7)
Yine akşamları okunabilecek sûrelerden biri de Mülk sûresidir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.); “Kuranda 30 ayet olan bir sûre vardır ki, bağışlanıncaya kadar sahibine şefaat eder. Bu, Mülk sûresidir. Mülk sûresi el-mânia’dır. O kurtarıcıdır, kabir azabından kurtarır” buyurmuştur. (Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 9)
* Abdullah İbn Mesûd da “Kim bir gecede Mülk sûresini okursa Allah ondan kabir azabını men eder” demiştir, (bk. Münzirî, II, 447)