Yalnızlık Allah’a mahsustur. İnsanlar, hemcinsleri ile huzurlu, mutlu ve güvenli olurlar. Yalnız kalan veya yalnızlık duygusu çeken kimseler iç sıkıntısından kurtulmak için, kendisine bir meşgale bulmalı veya kitap okumalı ve Allah’a dua etmelidir.
* Sahabeden Velid b. Velid (r.a.); Resûlullah (s.a.s.) Efendimize geldi ve; “Ey Allah’ın elçisi! İçimde bir tedirginlik, yalnızlık, ürkeklik hissediyorum” dedi. O da; “yatağına yattığın zaman şöyle dua et” buyurdu:
Okunuşu: “Eûzü bi kelimâtillâhi’t-tâmmâti min ğadabihî ve ıkâbihî, ve şerri ıbâdihî, ve min hemezâti’ş- şeyâtîni ve en yahdurûn.”
Anlamı: “Gazabından, azabından, kullarının şerrinden, şeytanların dürtmelerinden ve bana sokulmaya çalışmalarından Allah’ın eksiksiz kelimelerine sığınırım.’ O zaman şeytanlar sana zarar vermez ve yaklaşmazlar. ” (Tirmizî, De’avât, 94)
* Bera b. Azib (r.a.) diyor ki: Peygamberimiz (s.a.s)’e bir adam geldi, yalnızlığın verdiği korkudan şikayet etti. O da şunu çokça söylemesini buyurdu:
Okunuşu: Sübhâne’l-Meliki’l-Kuddûsi. Rabbi’l-melâiketi ve’r-rûhi. Celelte’s-semâvâti ve’l-arda bi’l-izzeti ve’l-ceberûti.”
Anlamı: “Meleklerin ve Cebrail’in Rabbi olan büyük padişahı ve her türlü noksanlıklardan münezzeh olan Rabbi tenzih ederim. Gökleri ve yeri izzetinle ve azametinle kuşattın.” Adam bunları dedi ve içindeki o korku gitti. (Taberânî, el-Mucemuü’l-Kebîr, II, 24, No: 1171)
Birinci duânın Latin harfleriyle yazılışı ile ikinci duânın Latin harflerinin yazılışı birbirlerinin yerine yazılmış.