Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) ismi anılınca salavat getirmek Allah’ın rahmetine ve Resûlullah’ın şefaatine mazhar olmaya vesiledir. Salâtü selâm Peygamberimiz’i yüceltme, saygı gösterme vazifemizi yerine getirmek ve şefaatine nail olmak içindir.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.)’e “aleyhisselâm”, “aleyhissalâtü vesselâm”, “sallallahu aleyhi vesellem”, “Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed”, “Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî vesellem” gibi lafızlarla salavat getirilebilir. Ancak en güzeli, hem salât hem de selâm lafızlarının içinde olduğu salavat çeşidini söylemektir.
Salât-ı Ümmiyye
Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedini’n-nebiyyi’l-ümmiyyi ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim.
Anlamı: Allah’ım Efendimiz ümmî peygamber Muhammed’e, evladu iyaline ve ashâbına salât ve selâm eyle.
Bu Salavât-ı Şerife, Mevlid-i Şerif okunan meclislerde (Mevlid-i Şerif bölümleri arasında), hırka-i saadet ve sakal-ı şerif ziyaretinde ve teravih namazlarında her dört rekattan sonra okunmaktadır. Özellikle, Ramazan ayında teravih namazlarında selam verildikten sonra cemaat tarafından da iştirak edilerek makamla okunmaktadır.
Salavât-ı Ümmiyye segah makamında üç kez tekrar edilerek okunmaktadır. Şu şekilde de okunduğunu da ayrıca not edelim: İki defa tekrar edilen bu salât üçüncü defasında, “Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedini’llezî câe bi’l-hakkı’l-mübîn ve erseltehû rahmeten li’l-âlemîn” şeklinde değişik bir güfte ile sona ermektedir. Bu şekilde okunduğunda üçüncü veya son okunuşun anlamı şu şekildedir: “Allah’ım Efendimiz Muhammed’e salât-ü selam olsun ki Sen O’nu alemlere rahmet olarak indirdin. O bize apaçık hakikatı getirdi.”
Salavât-ı Şerife’leri okuyan mü’minler dünya ve ahirette mes’ud ve bahtiyar olurlar.